29.11.05
Kurultaydan Fotoğraflar
Kurultay delegelerinden bir kısmı toplu halde
Fotoğraf: Akif Albayrak
Kurultay delegelerinden bir kısmı toplu halde
Fotoğraf: Akif Albayrak
Kurultay delegelerinden bir kısmı toplu halde
Fotoğraf: Akif Albayrak
Fotoğraf: Akif Albayrak
Fotoğraf: Akif Albayrak
Fotoğraf: Akif Albayrak
Fotoğraf: Akif Albayrak
Yakup Deliömeroğlu
Fotoğraf: Akif Albayrak
Fotoğraf: Akif Albayrak
Rafet Ulutürk
Fotoğraf: Rafet Ulutürk
Soldan saga: Rafet Ulutürk, Serdar Denktaş, ...., Erhan Arıklı
Fotoğraf: Rafet Ulutürk
Fotoğraf: Rafet Ulutürk
Fotoğraf: Rafet Ulutürk
27.11.05
12. Türk Dünyası Gençlik Kurultayı Sonuç Bildirgesi
İstanbul
12. Türk Dünyası Gençlik Kurultayı 18-19 Kasım 2005 tarihleri arasında, dört oturum halinde, İstanbul’da toplanmıştır. Kurultay’a Çuvaşistan, Omsk-Kazak, Gagauz Yeri, Özbekistan, Kırım Tatar, Kumuk, Romanya Kırım Tatar, Romanya Türk, Tümen Tatar, Altay, Şor, Hakasya, Tataristan, Teleut, Omsk-Tatar, Hollanda, Afganistan, Türkmeneli, Güney Azerbaycan, Türk-Ata, Kazakistan, Bulgaristan, Makedonya, Batı Trakya, Nogay, Başkurdistan, Doğu Türkistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kaşgayi, Ahıska, Türkmenistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Yakutistan, Karaçay, Balkar, Fin-Ogur, Avrupa Federasyonu, Ufa-Tatar ve Türkiye Türkleri adına 40 delegasyon katılmıştır. Türk Dünyası’nın farklı bölgelerinden bu 40 delegasyon halinde toplanan gençlik sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri aşağıdaki kararlara vararak sonuç bildirgesi olarak ilan etmişlerdir.
12. Türk Dünyası Gençlik Kurultayı;
1. 11. Kurultay kararı doğrultusunda 12. Kurultayı Kazan’ın 1000. yılına ve Tatar halkına ithaf eder.
2. Rusya Federasyonu’ndaki mevcut üniterleşme eğilimini Federasyon anlaşmalarına, RF anayasasına ve insan hak ve hürriyetleri konusundaki uluslar arası düzenlemelere aykırı bulur; Milli cumhuriyetlerin eyaletleştirilmesi siyasetinin Türk halkları açısından orta ve uzun vadede asimilasyon anlamına geleceğine işaretle bu gelişmeler hakkında endişelerini bildirir.
3. Az sayılı Türk halklarından Şorlar, Teleutlar, Tofalar ve Hakaslar’ın kısa vadede yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduklarının bilinci ile tüm Türk Bağımsız ve Muhtar devletlerini bu topluluklara yardıma davet eder.
4. Tataristan Cumhuriyeti'ndeki dini baskı politikasını endişe ile karşılayarak; sivil toplum önderlerinin kanunsuz tutuklanmalarını ve şiddete maruz kalmalarını protesto eder.
5. Balkar halkı üzerine uygulanan keyfi polis şiddeti ve sosyo-ekonomik soykırımı Türk ve dünya kamuoyunun dikkatine sunar.
6. Karaçay ve Balkar halklarının 1943-1957 yılları arasında sürgün ile uğramış oldukları soykırımın tanınması, topraklarının ve kaybedilmiş halklarının tümünün iadesi ve zararlarının tazmini konusunda uluslar arası girişimlere başlanması konusunda karar verir.
7. Nogay bozkırının 1957 yılındaki düzenlemeler ile Rusya Federasyonu içinde farklı federal birimler arasında bölünmüşlüğüne; halen devam eden bu durumun Nogay halkının hızla asimile olmasına sebep oluşuna işaretle; Nogay halkının otonomiye sahip olma mücadelesinde kendilerini destekler.
8. 1944 yılında vatanlarından sürülen Kırım Tatarları’nın bu sürgün esnasında nüfuslarının %60’ını kaybettiklerini hatırlatarak; bu sürgünü soykırım olarak kabul eder; Türk ve dünya kamuoyunu Kırım Tatar Halkının sürgününü soykırım olarak tanımaya davet eder.
9. Türk ve Müslümanların Avrupa ve Rusya’da uğradıkları neo-nazi saldırılarını kınar, Türk ve Dünya kamuoyunun dikkatini bu önemli hususa çeker.
10. Üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen Türkiye’ye yerleşmiş bulunan Bulgaristan Türklerinden önemli bir kısmına halen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmemesinin; özellikle 1997 ve sonrasında Türkiye’ye göç eden soydaşlarımızın ikamet sorunlarının yarattığı sosyal problemlere işaretle; meselenin en kısa zamanda çözüleceğine inançla, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerini bu konuda acil çözüm üretmeye davet eder.
11. Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Abişulı Nazarbayev’in “Orta Asya Birliği” projesine tam desteğini bildirir; Sn Nazarbayev’e Türk Dünyasının entegrasyonu yolunda atmış oldukları bu büyük adımdan dolayı teşekkürlerini sunar.
12. Türkmeneli’ndeki mevcut işgal sonucunda Kerkük ve Telafer’de uygulanan etnik temizliğe işaretle; Irak’ta yapılan her türlü seçim ve sayım’ın uluslararası gözlemcilerin nezaretinde yapılmasını talep eder. Son bir yıldır devam eden Telafer Soykırımını şiddetle protesto eder. İşgalci ve işbirlikçi tüm kuvvetlerin Türkmeneli sınırlarını derhal ve şartsız boşaltmalarını talep eder.
13. Sibirya Tatarları’nın Sibirya’nın yerli halkı kabul edilip milli-bölgesel muhtariyet alamamaları durumunda şu anki asimilasyonlarının hızlanacağına işaretle onların bu haklı isteklerini destekler.
14. Afganistan Türklerinin Afganistan içinde siyasi, ekonomik ve sosyal muhtariyet içinde olmaları isteği ile Afganistan Türklerinin lideri Orgeneral Sn. Abdürreşid Dostum’a tam desteğini bildirerek mücadelesinde başarılar diler. Afganistan’lı Türk Gençlerinin eğitimlerine destek olmaları için tüm Türk Devlet ve Topluluklarının liderlerini ve sivil toplum kuruluşlarını göreve davet eder.
15. Batı Trakya Türklerinin örgütlenme ve eğitim haklarının ellerinden yıllardır alınmış olması gerçeğini AB ve yetkili organlarının dikkatlerine sunar; Batı Trakya Türklerinin hukuk mücadelelerinde sonuna kadar arkalarında bulunacağını ilan eder.
16. Balkanlar başta olmak üzere bütün Türk Dünyasındaki Türk tarihi eserlerinin koruma altına alınması için tüm Türk devlet ve topluluklarının yönetimlerini göreve davet eder.
17. Çeşitli Türk devlet ve kurumlarınca DTGB’ye verilen burslu öğrenci kontenjanlarının kullanılması işinin koordinasyonu için DTGB bünyesinde Türk Dünyası Eğitim ve Kültür Koordinatörlüğü kurulmasına ve bu göreve DTGB başkan yardımcısı Oruç Kavuncu’nun getirilmesine karar verir.
18. Türk Dünyası’nın çeşitli yerlerinden gelerek Türkiye’de eğitim gören öğrencilerin karşı karşıya kaldıkları zorlukların kaldırılması için araştırmalar yapılması ve gerekli çözüm önerilerinin üretilmesi konusunda fikir birliği içinde; bu öğrencilerin başarı oranlarının yükseltilmesi için gerekli tedbirlerin alınması konusunda ilgili bakanlıklar ile koordinasyonun sağlanması amacı ile DTGB Genel Başkanı ve DTGB Eğitim Koordinatörünü yetkili kılar.
19. Doğu Türkistan’da ÇHC tarafından sürdürülen insan hakları ihlallerinin tüm şiddeti ile devam ettiğine işaretle; Uluslararası Af Örgütü ve Birleşmiş Milletler’i Uygurlar’ın insan haklarının ihlallerine eğilmeye davet eder. Kurultay Doğu Türkistan Türklerinin yaşamakta olduğu bu felaket içinde gençlerinin eğitim haklarının diğer Türk devletlerinde mutlaka ve öncelikle sağlanması gerektiği konusunda hemfikir olmuştur. Ayrıca Doğu Türkistan’da anadilde eğitim hakkının kaldırılmasını şiddetle protesto eder. Doğu Türkistan Türklerinin üzerindeki Çin Devlet Terörünü protesto eder. Türkiye Cumhuriyeti ve diğer Türk Devletlerini Doğu Türkistan Türklerine vize, ikametgah ve vatandaşlık vermeye davet eder. ŞİÖ’nün faaliyetlerinde Uygurlar’a karşı baskı ve siyasi izolasyon’a sebep olabilecek alanlardan imtina edilmesi ve kuruluş esasları doğrultusunda milletlerarası işbirliğine önem verilmesini talep eder.
20. Tamamen nükleer silahlardan temizlenmiş bir dünya görme arzusundadır. Bu doğrultuda Nükleer silahlara sahip olan ve olacak olan tüm ülkelerin insanlık için ciddi bir tehdit oluşturacağı bilinci ile bu konuda yapılan uluslararası girişimlere destek vermeye karar alır.
21. Azerbaycan Parlamentosuna seçilen Yürütme Kurulu Başkanımız Sn. Ekrem Abdullayev’i tebrik eder ve başarılarının devamını diler.
22. Kurultay tüm Türk devlet ve topluluklarının meclislerini Şubat 1992 Hocalı soykırımını tanımaya davet eder. Şu anda Ermenistan ve Azerbaycan arasında devam eden ateşkese rağmen Ermeni işgalcilerin ateşkesi sık sık ihlal etmelerini şiddetle kınar.
23. KKTC üzerine halen devam ettirilen haksız izolasyonun kaldırılması hususundaki çabalarından dolayı Azerbaycan ve Kırgızistan Cumhuriyetleri’ne teşekkür eder, tüm Türk Devlet ve Topluluklarını bu konuda çabalarını artırmaya davet eder.
24. Kurultayımızı onurlandıran KKTC Dışişleri Bakanı Sn. Serdar Denktaş’a teşekkür eder; özellikle DTGB’ne üye her teşkilata her yıl için tahsis ettiği 1 üniversite kontenjanı için şükranlarını bildirir.
25. Hakasya’da yeni bulunan Türk tarihinin ilk eserlerinden sayılabilecek Hun Sarayı’nın arkeolojik olarak ortaya çıkarılması, yeniden inşası ve buluntularının toplanması için bir müze inşası konusunda tarihini Hunlara dayandıran tüm Türk ve Fin-Ogur Halklarının yönetimlerini göreve davet eder.
26. Ahıska Türklerinin vatanlarından sürgün edilmelerinin 61. yıldönümü olan 14 Kasım günü vesilesi ile Türk ve Dünya kamuoyunun dikkatini Gürcistan’ın Ahıska Türklerinin vatana dönüşlerini engellemesine ve Ahıska bölgesinin Ermenileştirilmesi siyasetine çeker. Gürcistan’ın Türkiye başta olmak üzere Türk devlet ve toplulukları ile iyi ilişkiler gelişmesi için Ahıska Türklerinin ve Gürcistan’da yaşayan Azerbaycan Türklerinin hak ve hürriyetlerine saygılı olması gerekliliğini ilan eder.
27. Balkanlardaki Türk Vakıf ve Şahsi Mülkiyet Mallarının durumlarının sıkı bir şekilde takibe alınması ve meselenin insan hak ve hürriyetleri çerçevesinde uluslararası kamuoyunun dikkatine sunulmasına karar verir.
28. Türkiye’nin AB ile müzakerelerinde Türk Devlet ve Topluluklarının vatandaşlarına veya Türk soylu azınlıkların yoğun yaşadıkları ülkelere vize konulmaması hususunda müzakerecilere çağrıda bulunur.
29. Dünya çapındaki ekolojik felaketlerden en fazla zarar görenler arasında Türk Halklarının bulunmasına işaretle; Tüm Türk Devlet ve Topluluklarının liderliklerini ve sivil toplum kuruluşlarını çevre meselelerinde aktif çalışmaya davet eder.
30. Moldova Cumhuriyeti yönetiminin Gagauz halkının kültür ve dilinin korunmasına yönelik attığı adımları takdirle karşılar. Bütün Dünya Türk Halklarına saygı olarak bu yöndeki çabaların devam edeceğini umar.
31. Çalışmaları kapsamında ve 11. Kurultay kararı doğrultusunda kurulan; DTGB’nin kuruluşundan itibaren en az 5 aktivitesine katılmış “Aksakallarınının” komitesi DTGB Yüksek İstişare Konseyi 19.11.2005 tarihi itibarı ile görevine başlamıştır.
32. 13. Türk Dünyası Gençlik Günleri ve Kurultayı’nın 2006 yılında Makedonya’da TDP ev sahipliğinde gerçekleştirilmesine karar verir.
19.11.2005
İstanbul-TÜRKİYE
Saat 19.30
22.11.05
Rusya üniterleşiyor
AB ve ABD sürekli Türkiye’nin üniter yapısını bozmaya çalışırken çok sayıda Türk halklarının yaşadığı Rusya Federasyonu’nun üniterleşmeye başladığı özellikle kurultay sonuç bildirgesinde yer aldı. Rusya Federasyonu içinde sayıları çok az olan ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Hakas Türkleri, Şor Türkleri, Teleüt Türkleri, Altay Türkleri ile başta Türkiye olmak üzere bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin yakından ilgilenmesi ve bu Türk topluluklarının kültürlerinin yok olmasını önlemek için tedbirler alınması gerektiği vurgulandı.
YAVRU VATANDAN ANLAMLI JEST
Kurultaya katılan KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, çok önemli bir jest yaparak Türk Dünyası Gençler Birliği’ne üye devlet ve topluluklardan birer temsilcinin KKTC’de okutulacağı müjdesini verdi. KKTC üniversitelerinde okuyacak olan bu gençler aynı zamanda KKTC’nin tanınması konusunda da etkili görevler üstlenecektir. Sayın Serdar Denktaş’ın böyle bir karar alması gerçekten de önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti bütün Türk Devlet ve Topluluklarından binlerce talebeyi burslu olarak okuturken yavru vatandan da aynı yönde bir destek gelmesi belki de kurultayın en önemli etkilerinden biriydi. Diğer bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin de aynı yönde kararlar alması Türk Dünyası’nın birliğine giden yolda önemli bir adım olur düşüncesindeyiz.
Bu toplantılarda bir kez daha görüldü ki 250 milyonluk büyük Türk Dünyası’nın geleceği çok parlak. Yeter ki Cenab-ı Allah’ın Türk milletine bahşettiği tabi zenginlikleri Türk milleti kendi geleceği için kullanabilsin. Dünyada en çok sömürülen, zulüm gören, işkence gören büyük bir milletin evlatları bu sömürüleri durdurursa, işgal altındaki toprakları (başta Karabağ olmak üzere) işgalden kurtarırsa Türk Dünyası’nın geleceği gerçekten de çok parlak olacaktır. İşte emperyalist batı güçleri Türklüğün aydınlık geleceğini şimdiden görmekte ve bu dünyanın kalbi ve beyni olan Türkiye’nin parçalanması yolunda planlar yapmaktadırlar. Çünkü güçlü bir Türkiye geleceğin aydınlık dünyasında önemli roller oynayacaktır. Çünkü güçlü bir Türkiye, sömürüyü önleyecek, bütün Türk halklarının esaretten kurtularak kendi coğrafyalarında hür ve bağımsız bir şekilde yaşamasını sağlayacaktır. Türk Dünyası da tabi zenginlikleriyle dünyaya yön verecek yeni bir gücün Türk Gücünün ortaya çıkmasını sağlayacaktır. O zaman Türkiye’nin ne AB derdi ne nede ABD derdi kalacaktır. İşte gençlerimizin bu önemli adımlarını keşke büyüklerimiz de takip edebilse. Keşke, Türkiye bağımsız hareket edebildiğinde önüne açılacak büyük dünyaları görebilse. İşte o zaman dünyanın geleceği farklı bir yöne doğru gidebilir.
Kemal Capraz
http://www.internethaber.com/mays/yazi_view.php?idx=5123
20.11.05
"Birlikte hayır, ayrılıkta azap vardır."
Yarattıkları medeniyetlerle, insanlık tarihine büyük katkıları olan üçyüz milyonluk Türk halklarının geleceğine ışık tutacak gençlerimizi doya doya seyrettim. Salonu, Büyük Bozkurt M. Kemal''in "Ne mutlu Türküm diyene!" Bilge Kağan''ın "Ey Türk, titre ve kendine dön!, İsmail Gaspıralı''nın "Dilde, fikirde, işte birlik" ve M. Emin Resulzade''nin "Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez" vecizeleri süslüyordu.
Türk topluluklarının yetişkin gençlerini, zengin görüntülü bize yakışan süslü giysileri içinde gördük. Şarkılarını, şiirlerini sazlarını dinledik. Şaman duasını güzel bir kızımızdan öğrendik. Hayat boyu iyilikler temenni eden, ruhları çağırıp kötülükleri önleyen dilekleri de Şor Türkleri''nden öğrendik.
İki yüz milyon Türkü kaynaklarını iki asır boyu sömüren Rusların son emperyalist gücü Sovyetler Birliği''nin dağıldığı ve Türk soylu insan topluluklarının beraberliklerinin başladığı 1990''lı yıllardaki mutluluklarımızı hatırladım.
Görevli Devlet kuruluşlarımızla gönüllü kuruluşlarımız ve vakıflarımızın tertipledikleri "Türk Dünyası" ile ilgili faaliyetleri, bu vesile ile özet olarak gözden geçirmeyi ve sizlerin bilgilerinize sunmayı uygun buldum.
"Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Vakfı (TÜDEV) tarafından 1993 yılında başlatılan ve 2001 yılına kadar dokuz yıl süreli Kurultaylar, Türk topluluklarının günümüze kadar en geniş kapsamlı, birlikteliği olmuştur. Bu güzel örnek hareketin başlamasına ve gelişmesine hizmeti geçen başta Başbuğ Alpaslan Türkeş''in, Prof A. Haluk Çay''ın ve Atilla Şimşek kardeşimizin ve alakalı bütün Türkçü eğitimcilerin hizmetlerini unutamayız.
Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı''nın 1994 yılında başlattığı "Türk Dünyası Çocuk Şöleni"nin onbirincisini de bu yıl hep beraber kutladık. Gençlik Bando takımlarının eşliğinde Kadıköy''deki yürüyüşümüzle, A. Sami Yen Stadı''ndaki kırk bin öğrencili seyircinin huzurundaki "Çocuk Şöleni" ile Atatürk Kültür Merkezi''ndeki "Türk Dünyası Çocukları Ses Yarışması"izlerken zengin bir güzellik yaşadık. Yurt içinden ve yurt dışından gelen ve öğrenci kardeşlerinin konağı olan kırk beş Türk Soylu topluluğa mensup bu manalı büyük faaliyeti başaran başta Vakıf Başkanı Prof. Turan Yazgan hocamıza ve yardımcılarına, Milli Eğitim teşkilatımız olmaz üzere hizmeti geçen bütün kuruluşlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.
"Türk Dünyası Gençlik Şölenleri" de ilk defa Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı tarafından iki ay süreli olarak 1990''lı yıllarda başlatılmış ve 1992 yılında kurulan Dünya Türk Gençleri Birliği''nin üyeliği ve gözlemci kuruluşu görevi de, Türk Milliyetçiliğinin en büyük, en yaygın ve en eski kültür kuruluşu olan Türk Ocaklarımızın Genel Merkezine verilmiştir.
Bugün on üçyaşına basan Dünya Türk Gençleri Birliğimizde Türk Devletleri ve topluluklarına mensup kuruluşlarımız, üye ve gözlemci olarak faaliyet göstermektedir. Türk Dünyası Gençlik Günleri ve Kurultayı adı altında sıra ile Tataristan''da, Başkurtistan''da, Kırım''da, Kırgızistan''da, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti''nde, Kazakistan''da, Çuvaçistanda, Azerbaycan''da, Romanya''da ve en sonunda otuz altı Türk topluluğu mensubu ikiyüz delegenin iştiraki ile bu günlerde İstanbul''umuzda tertiplenmektedir. Kurultay kapsamında "Türk Dünyası''nın ekonomik, sosyal ve kültürel işbirliği" konulu sempozyumda sunulacak tebliğlerle gençlerimiz, Türk Dünyası''nın meselelerine bakış açılarını ortaya koyacaklardır.
Bu büyük faaliyeti tertipleyerek bizlere sunan Kürk Ocakları Genel Merkezi ve İstanbul Şubesi yöneticilerine, başta Genel Başkanımız Nuri Gürgür, Başkan Yardımcısı Prof. Orhan Arslan, Genel Sekreter Yücel Hocaloğlu ve İstanbul Şubesi Başkanı Dr. Cezmi Bayram kardeşlerime candan teşekkürlerimi sunarım.
Kurultay''a iştirak eden Türk topluluklarına mensup gençlerimizin de, haklı davalarını kazanarak, yeni bir güç, yeni bir blok olarak Türk Birliği''nin kurulması yolundaki gayretlerini alkışlıyor ve tekrar "birlikte hayır, ayrılıkta azap vardır" diyorum.
Tanrı Türkü Korusun.
Sami YAVRUCUK
Yenicağ Gazetesi
20 Kasım 2005
Türk Dünyası Gençleri’nin Soykırım Başvuruları
Böyle bir kurultayı düzenleyen en güçlü Türk ülkesinin bu en büyük şehrinde Türkçe ad taşıyan büyük bir otel bulunmaması, aslında Türk coğrafyasından önce Türkiye’nin Türkleşmeye ihtiyacı olduğunun göstergesiydi.
İki-üç gün, Türk Dünyası’nın dört bir köşesinden gelen gençleri dinledim. Çoğu feryat etti! Bir yazıda hepsini anlatmak mümkün değil. Şimdilik, sadece “soykırım” ekseninde ortaya çıkan taleplere bakalım. Kurultayla ilgili diğer notlarımı, önümüzdeki günlerde bilginize sunmaya gayret edeceğim..
***
“Babam Ahıska’da doğdu, annem Özbekistan’da.. Ben Azerbaycan’da doğdum, çocuğum Amerika’da doğacak..”
Bu sözler, Ahıska Türkleri’nin başına gelenlerin bir özeti gibiydi. Sözü nakledenler, Ahıska Türklerinden Paşali Seferoğlu ve Firiddin Bayramov idi:
“14 Kasım, Ahıska Türklerinin sürgün edilişinin 61.yıldönümüydü. 61 yıl sonra darmadağın edilmiş olmamızdan anlaşılıyor ki, bir halkı parçalama planları meyvesini vermiştir. Gürcistan, Avrupa Konseyi’nin 41.üyesi olarak kabul edilmek için, Ahıska Türklerinin vatanlarına dönüşü meselesini 2011’e kadar çözme taahhüdünde bulundu ama şu ana kadar hiçbir adım atmadı, sadece Ahıska Türklerinin geri dönüş sürecini aksatmaya çalıştı. Gürcü yetkililer, Tiflis’te, Avrupa Parlamentosu üyelerine, Ahıska Türklerinin aslında Gürcü Müslümanlar olduğunu söyleyebildi. Ahıska bölgesine yerleşen 60 bin Ermeni ise hiçbir hukuk kuralına uymuyor.
Ve 1.5 yıl süren araştırma sonucunda öğreniyoruz ki, ABD’deki Ermeni lobisi, Ahıska’daki Ermenilerle işbirliği içinde, Ahıska Türklerinin Ahıska’ya dönüşünü engellemek için hem Krasnador’da Ahıska Türklerinin baskı altına alınmasını, hem de oradaki Türklerin ABD’ye göçmesini organize etmiş!”
Ahıska Türklerinden Yusuf Uramalı ise, Ahıska Türklerinin 1944 sürgününden itibaren soykırıma tabi tutulduğunu, belirttikten sonra, “Ermeniperestler , gerçek bir insanlık duygusu ile hareket etmiş olsalardı, bu insanlar için de konferans düzenlerlerdi” diyor ve ekliyor:
“Parlamentolarında soykırımı kabul eden ülkelere sesleniyoruz. Ahıska Türklerine yapılanlar soykırım değil mi? Soykırım sayılması için yeryüzünden silinmemiz mi gerekiyordu?”
***
Eskender Bariyev de, kurultayın, 1944 sürgününde yüzde 60’ı yok edilen Kırım Tatarlarına yapılanların soykırım olarak kabul edilmesi için Birleşmiş Milletler’e başvurmasını istedi. Kırım Tatarlarının uğradığı soykırımı, geçtiğimiz günlerde yazmıştık.
BM’ye bir soykırım kararı için başvurma talebi de Doğu Türkistan Türklerinden Behtiyar Şemsettin’den geldi. Çin’deki komünist devrimden bugüne kadar 600 bin Doğu Türkistan Türkünün katledildiğini belirten Şemsettin, Çin’in nükleer denemeler ile ekolojik dengeyi bozmakla kalmadığını, hem bu yolla hem de tek çocuk mecburiyetine bağlı olarak kürtajla soykırıma devam ettiğini, bu yüzden Türk annelerinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Aslında, İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında; Stalin döneminde 20 milyondan fazla insan katledildi. Bunların çoğunluğu Türklerdi.
Batı Dünyası, Birinci Dünya Savaşı’nda; öncesinde ve sonrasında da asıl Türklerin katledildiğini bile bile, Ermeni soykırımı diye tutturmuş! Türkiye ve Türk Dünyası’nın hatta İslam Dünyası’nın ise sesi dahi çıkmıyor.
SERDAR DENKTAŞ’IN MÜJDESİ:
Kurultaya katılan KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, Arap Birliği, Avrupa Birliği gibi birleşen ülkeleri saydıktan sonra, “Bu ülkeler nasıl birlik oluşturduysa, bir Türk Dünyası Birliği de kurulacak ve hepimiz o çatı altında yaşayacağız” dedi. Serdar Denktaş, gençlere bir de müjde verdi. Denktaş, kurultaya katılan 41 Türk devlet ve topluluğundan birer öğrenciye, KKTC’deki üniversiteler için burs vereceklerini söyledi.
41 Türk halkını temsil eden gençler, Serdar Denktaş’ı dakikalarca alkışladı.
Arslan BULUT
Yenicag Gazetesi
20 Kasım 2005
19.11.05
Serdar Denktaş :"Türk Devletleri Birliği" kurulmalı
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Türk devletleri birliği kurulması, bundan da kimsenin rahatsızlık duymaması gerektiğini söyledi.Serdar Denktaş, Dünya Türk Gençler Birliği (DTGB) tarafından İstanbul'da düzenlenen "Türk Dünyası Gençlik Kurultayı"na katılarak bir konuşma yaptı.
41 Türk Devlet topluluğundan 250 delegenin hazır bulunduğu kurultaydaki konuşmasında Denktaş, "Dili, dini, ırkı ve kültürü farklı pek çok millet ve devlet bir araya gelip ekonomik ve siyasal birlikler oluşturuyorken, Türk devlet ve topluluklarının bir araya gelip güç birliği yapmaları kimseyi rahatsız etmemeli ve tehlike olarak adlandırılmamalıdır" dedi.
DP ve Türk Bir'den verilen bilgiye göre "böyle bir Birlik içinde yerini alan KKTC'nin tanınma başta olmak üzere pek çok meselesini halletmiş olacağını" söyleyen Serdar Denktaş, Türkiye'nin AB sürecini de değerlendirdi.
"Türkiye için en iyimser tahminle 15 yıl sürecek bir müzakere sürecinden bahsedildiğini" belirten Denktaş, "Bu müzakere süreci içerisinde muhatapları tarafından Türkiye'nin sinirleri zorlanacak ve belki de Türkiye, bir noktada kendi arzusuyla müzakere sürecini askıya alacaktır. İşte Türkiye, her türlü gelişme için kendi alternatifini de oluşturmalıdır. Türk Dünyası ve Avrasya, Türkiye'nin en iyi alternatifidir" dedi.
Kurultay'ın öğleden sonraki bölümünde DTGB'ye üye teşkilat başkanlarıyla ayrı bir oturumda bir araya gelen Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, kendisine yöneltilen çeşitli soruları cevaplandırdı.
Bir soru üzerine KKTC'nin Türk devlet ve topluluklarıyla ilişkisini de değerlendiren Denktaş, "KKTC, Türk Dünyası'nın kapılarını zorluyor. Bize yardım elini uzatan Azerbaycan ve Kırgızistan devlet yetkililerine teşekkür ediyor ve diğer Türk devletlerinden de benzer adımları bekliyoruz" dedi.
Serdar Denktaş, dün akşam Ada'ya dönüyor.
Kurultay çalışmaları ise bugün Kurultay raporlarının ve sonuç bildirisinin hazırlanıp oylanmasıyla sona erecek.
http://www.kibrisgazetesi.com/?newsid=24947&category=3#
Представители татарских организаций примут участие в XII Съезде Тюркской молодежи
http://tatarlar.ru/new/111105-8.html
18.11.05
Türk dünyasında demokrasinin yaygınlaşması önemli
Yeni Şafak Gazetesi
14 Kasım 2005
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, bütün Türk dünyasında demokrasinin yaygınlaşması ve gelişmesinin çok önemli olduğuna inandığını kaydetti.
Kumburgaz Marin Princess Oteli'nde düzenlenen "12. Türk Dünyası Gençlik Günleri ve Kurultayı"nın açılışına katılan Gül, burada yapılacak konuşmaların, tartışmaların tüm Türkler'in geleceğine ışık tutacağına inandığını söyledi.
Hükümet olarak bu etkinliğe desteklerinin devam edeceğini belirten Gül, "Yeter ki hep beraber üstümüze düşeni yapalım. Fikirler üretelim, düşünceler geliştirelim" dedi.
Abdullah Gül, Türki cumhuriyetlerin bağımsızlığa kavuşmasının üzerinden neredeyse 15 yıl geçtiğini, bu sürenin iyi bir değerlendirme yapmak ve bundan sonra yapılacakları tartmak için iyi bir zaman periyodu olduğunu vurguladı.
Gençlerle beraber olunca heyecanın şüphesiz önemli olduğunu dile getiren Gül, "Ama heyecanı, hamasetimizi kontrol edemezsek gerçeklerden çok uzak oluruz. Şimdi artık çok daha soğukkanlı bir şekilde gerçekleri değerlendirmek gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.
Türk dünyasının artık geçmişi konusunda bir fikir birliğine vardığını, ancak ortak gelecek konusunda henüz fikir sahibi olunmadığını dile getiren Gül, ortak geleceğin nasıl sağlanacağı konusunu artık değerlendirmek gerektiğini kaydetti.
Milletlerin sadece tek bir devlet içinde yaşamadıklarını ve bunun yalnız Türkler için geçerli olmadığını vurgulayan Gül, ancak Türkler'in çok geniş bir coğrafyaya yayılmış bulunmasının yadsınamaz bir gerçek olduğunu söyledi.
Önemli olan bir şeyin de Türkler'in birliği, bağımsızlığı ve dayanışmasının en iyi şekilde devam ettirilmesi ve bunun için sağlam hedefler konulması olduğuna işaret eden Gül, hükümetin bu şuur içinde Başbakanlık Türk Tanıtma Fonu, TİKA ve diğer fonları kullanarak bu konudaki çalışmaları desteklediğini, Türk Cumhuriyetleri'ne yapılan gezilerin de bu bilinçle gerçekleştirildiğini anlattı.
MUTLULUĞUN KAYNAĞI
Mutluluğun kaynağının ekonomik refahtan, hür ve özgür olmaktan geçtiğini, bunun da en iyi demokrasi ile ifade edileceğini vurgulayan Abdullah Gül, şöyle konuştu:
"Bu konuya bundan sonra daha çok önem vermek gerektiğine inanıyorum. Demokrasi konusunun bize dışarıdan empoze edilmesi yerine biz bunları oturumlarda tartışabilmeli, içimizde yayabilmeliyiz. Biz bunları yapmazsak, ileride bunlar bize farklı şekilde empoze edilir. Ülkeler, toplumlar, cumhuriyetler bu değerlerin topluma yerleştirilmesi ile güçlü hale gelmektedir. Bütün Türk dünyasında demokrasinin yaygınlaşması ve gelişmesinin çok önemli olduğuna inanıyorum."
Bunun sadece bağımsız Türk Cumhuriyetleri'nde değil, Türkler'in azınlık olarak yaşadığı tüm ülkelerde geliştirilmesinin önemine inandığını da vurgulayan Gül, demokrasinin yaygınlaştırılmasının Türk dünyasına güç kazandıracağını söyledi.
Gül, "Türkiye olarak hem kendi içimizde, hem bütün Türk dünyasında bu değerlerin gelişmesine büyük önem veriyoruz" dedi.
İŞBİRLİĞİNDE KÜLTÜRÜN ÖNEMİ
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türk dünyasında özellikle ekonomik işbirliğinin oluşturulmasını da önemli bulduklarını, bu amaçla yapılan çalışmaların, geliştirilen projelerin destekçisi olduklarını anlattı.
Türk dünyasının işbirliğinde kültürün de önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Gül, hükümetlerinin bu amaçla yaptığı çalışmalardan örnekler vererek, Orhun Anıtları'na giden 50 kilometrelik yolun ve müzenin yapımı, Türkistan'da Sultan Sencer Türbesi, Kosova'da Sultan Murat Türbesi'nin restorasyonu, Cezayir Sarayı'nın restorasyonu ve daha önce tamamlanan Mostar Köprüsü gibi çalışmalardan bahsetti.
Gül, Baltıklar'dan Cezayir'e, Kerkük'ten Orta Asya'nın derinliklerine kadar her yerde Türk izleri bulunduğunu da dile getirerek, bu izlerin muhafaza edilmesi ve canlandırılması için çaba gösterdiklerini, öte yandan dünyada Türkçe öğreten üniversite sayısının 22'ye ulaşmasından övünç duyduklarını söyledi.
Türk dünyasında nitelikli eğitime önem vermek gerektiğini belirten Gül, bu açıdan çok önemli projeler gerçekleştirildiğini, Türk dünyasından binlerce öğrencinin burs verilerek Türkiye'ye getirildiğini anlattı. Gül, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yapılacak muhakkak ki çok şey vardır. Ama bunları tartışmamız gerekiyor. Önce bütün dünyamızda demokrasiyi geliştirmeliyiz. Önümüzde devlet olarak yapacaklarımız, sivil toplum kuruluşları olarak yapacaklarımız var. Türkiye, KKTC'nin güçlenmesi için onların kabul edeceği kalıcı bir çözüm bulunana kadar şüphesiz ki onların arkasında olacaktır. Karabağ sorununun çözülmesi için siyasi görüşmelere de destek vermektedir. STK'ların faaliyetlerine kuvvetli şekilde destek vermeye devam edeceğiz. Bu toplantıların Türk dünyasına hayırlar getirmesini diliyorum. Şimdi artık dünyayı iyi algılama, çağdaş dünyayı iyi okuma ve çağdaş dünyada Türkler'in yerini en iyi noktaya getirme gayreti içinde olmalıyız."
Konuşmasının ardından Abdullah Gül'e, Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür tarafından bir teşekkür plaketi sunuldu. Gül, daha sonra da Türki Cumhuriyetler'den gençlerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
14.11.05
12. Türk Dünyası Gençlik Günleri ve Kurultayı, İstanbul'da başladı.
Irak Türkmen Cephesi (www.türkmeneli.org)
14 Kasım 2005
Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan, Türk Cumhuriyetleri ve toplulukları arasında dil birliğinin sağlanması ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de, Avrupa'da Türk nüfusun 5 milyona yaklaştığını belirterek, kültürel ve ekonomik işbirliğinin önemini vurguladı.
Gül, "Baltıklardan Cezayir'e, Kerkük'ten Telafer'den Orta Asya'nın derinliklerine kadar her yerde Türk izleri var. Dolayısıyla buraları canlandırmak ve buradaki izlerimizi muhafaza etmek için uğraşıyoruz" dedi.
Kurultay'a katılanlar Çarşamba günü yapılacak Türkiye-İsviçre maçında ellerinde Türk Bayrakları ile Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda milli takıma destek verecekler.
Türk Dünyası Gençleri Buluştu
| ||||
|
Törkiyadä - Törki yaşläre könnäre
|
Bügen Törkiya şähäre İstanbulda XII Törki dönya yaşläre könnäre häm korıltay açıla. Anıñ eşendä katnaşuçı "Azatlık" tatar yaşläre berlege citäkçese Tälgat Äxmädişin İstanbulda Törki dönya tikşerenüläre fondı citäkçese professor Turan Yazgan häm Kiprnıñ elekkege Prezidentı Räüf Denktaş belän oçraşa. Törki dönya yaşläre könnäre häm korıltay berençe tapkır Kazanda uzdırılgan ide. Bu çaranı tatarlar oeştırgan. Uzgan elnı ul Rumıniyadä ütkän ide. Bıel isä Törki yaşläre könnäre "Törki dönya: iktisadıy, sotsial häm mädäni eş bergälege" isemle simpozium belän açıla. Kazanda tugan traditsiya buença, programmada kiçke kontsertlar häm uennar da karala. |
12.11.05
12. Türk Dünyası Gençlik Kurultayı 14 Kasım’da
12 Kasım 2005
12. Türk Dünyası Gençlik Günleri ve Kurultayı 14 Kasım Pazartesi günü başlıyor. Başbakanlık Tanıtma Fonu ve Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) Başkanlığı işbirliğiyle düzenlenen kurultayın açılışını, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Devlet Bakanı Beşir Atalay yapacak.
Kurultay Kumburgaz marine Princess Otel'de gerçekleştirilecek.. Kurultayda, ‘Türk dünyasında dil, kültür ve eğitim alanlarında yakınlaşma çabaları', ‘Küreselleşme sürecinde Türk dünyasında yakınlaşma stratejileri ve Avrasya' gibi konular tartışılacak. Bir hafta sürecek etkinlik boyunca İstanbul, Türk dünyasından gelen öğrenci, akademisyen ve sivil toplum temsilcilerini ağırlayacak. Çalışmalardan arta kalan zamanda İstanbul'un tarihi yerlerini gezecek olan katılımcılar, 16 Kasım Çarşamba günüde Bursa'yı gezecek. Kurultayda komisyonların çalışması 19 Kasım Cumartesi günü basın toplantısı ile kamuoyuna açıklanacak.
http://www.zaman.com.tr/?bl=bolgehaberleri&alt=marmara&hn=228151
8.11.05
12. Türk Dünyası Gençlik Kurultayı" İstanbul'da yapılıyor
Kıbrıs Gazetesi
8 Kasım 2005
Dünya Türk Gençler Birliği'nin (DTGB) her yıl düzenlediği "Türk Dünyası Gençlik Kurultayı"nın 12'si bu yıl İstanbul'da yapılıyor
Dünya Türk Gençler Birliği'nin (DTGB) her yıl düzenlediği "Türk Dünyası Gençlik Kurultayı"nın 12'si bu yıl İstanbul'da yapılıyor.
Türk Birliği Kültür Derneği (Türk-Bir) Genel Sekreteri Tayfun Aydınlı yaptığı yazılı açıklamada, 13-20 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan kurultaya, 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın şeref misafiri olarak davet edildiğini, kurultaya Türkiye'den bakan ve yetkililerin katılımlarının da beklendiğini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş'ın da kurultaya davet edilen liderler arasında yer aldığını söyleyen Aydınlı, program çerçevesinde Serdar Denktaş'ın kurultayın ilk gününde katılımcılara "Referandum Sonrası Kıbrıs" konulu konferans vereceğini bildirdi.
Tayfun Aydınlı, DTGB'nin kurucu üyesi olan Türk-Bir'i, önceki kurultaylarda olduğu gibi bu kurultayda da 5 kişilik bir heyetin temsil edeceğini belirterek, Türk-Bir heyetinde Hande Kayasal, Tuna Arıhan, Ercan Arıklı, Fatoş Aksu ve Mine Arıhan'ın görev alacaklarını ifade etti.
Türk-Bir Genel Sekreteri Aydınlı, başkanlığını Hande Kaysal'ın yapacağı Türk-Bir heyetinin 20 Kasım tarihinde adaya döneceğini söyledi.
1992 yılında kurulan ve dünyadaki 36 Türk devleti ile topluluğundan 64 gençlik teşkilatının üye olduğu DTGB, gençlik kurultaylarını her yıl bir başka Türk devleti veya topluluğunda düzenliyor.
Her yıl düzenlenen ve bir hafta süren bu kurultaylara katılan delegeler, kurultay süresince düzenlenen çeşitli sempozyum ve etkinliklerde kendi devlet ve topluluklarının içinde bulunduğu sorunları, diğer Türk ve topluluk temsilcilerine aktarma imkanı buluyorlar.
http://www.kibrisgazetesi.com/?newsid=24749&category=110#