Türk Dünyası Gençlik Günleri ve Kurultayı Köstence, Mamaya’da yapıldı. Türk Dünyasında kültürel yakınlaşma ve bütünleşmeye hizmet gayesi ile her yıl geleneksel olarak düzenlenen Türk Dünyası Gençlik Günleri ve Kurultayının 11.si 04.09 – 11.09.2004 tarihleri arasında 28 devlet 35 teşkilatın katılımıyla Köstence - Mamaya da yapıldı.
Dilde, Fikirde ve İşte birlik şiarının hayata geçirilmesi için 240 delegenin katıldığı Türk Dünyasının sosyal ve kültürel meseleleri üzerine toplantılar düzenlendiği ve çözüm önerileri üretilmeye çalışıldığı kurultaya en büyük katılım yeni Türk Cumhuriyetlerinden olmuştur.
Bizler de Bulgaristan’dan Mustafa Mustafa’yla birlikte Kırcaali’den bu dava için yollara düştük. Kırcaali’den Varna ya gittik oradan da Köstence’ye Durankulak sınır kapısından Romanya’ya girdik. Sonra Tuna üzerinden geçerek Köstence’ye geldik. Köstence’ye girdiğimizde bizler Romence bilmediğimizden dolayı çok sıkıntı çekeceğimizi düşündük. Fakat toplantı mahalline gitmek üzere bir taksiye bindik, taksiciye Bulgarca biliyormusun diye sorduk anlamadı. Mamaya ya gitmek istediğimizi söyledik, taksici Türkçe konuşmaya başladığında ise bizler Balkanlarda Türkçe bildiğinde başka bir dile ihtiyaç olmadığını gördük. Mamaya da otelin önüne geldiğimizde Romanya’da bulunan Türk kardeşlerimiz, burada bizlere sıcak bir karşılama hazırlandığından
memnun kaldık. Romanya Türk Demokrat Birliği ve Romanya Müslüman Tatar Türklerinin Demokrat Birliğinden genç arkadaşlarımız hepimizle ayrı ayrı ilgilendiler. Burası Mamaya’nın en güzel yerlerinden biridir. Akşam yemeğini de hep birlikte burada yedik ve gelen arkadaşlarla kucaklaşarak hasret giderdik.
2.gün: Sabah erken kalktık. Güneş her gün genç olanlar ve de yüreği genç kalanlar için bambaşka doğar. Güneş ondan nasiplenmeyi bilenler için sonsuz bir güç kaynağıdır. Güneşin doğması yorgunlukların kader defterine devredilmesi gibidir. Mamaya şehrinde de bu şekilde kara denizin kıyısında Türk Dünyasının Gençleri doğan güneşi hep birlikte seyrettik. Sabah
kahvaltısında akşamdan görüşemediğimiz arkadaşlarla kucaklaşarak hasretimizi giderdik. Heyet Başkanlarıyla toplanıp önceden yapılan programda ufak bir değişiklik yapıp toplantı için Köstence şehir Merkezine Kurultayın açılışı için hep birlikte hareket ettik.
Açılışında Sunum: Sibel Hanim Romanya Demokrat Türk Birliği, ardından Romanya Milli Marşı, Türkiye Milli Marşı. Kurultayın açılış konuşmasını yapmak ve başkanlık divanının oluşturmak üzere Dünya Türk Gençleri Birliği Genel Başkanı Sayın Hasan Ali Karasar çıktı. Ardından konuşma yapanlar sırasıyla; Kerim Ünal – Türk Ocakları Genel Merkezi adına, Yusuf Timuçin –
Romanya Müslüman Tatar Türkleri Federasyonu Başkanı, Osman Fethbi - Romanya Demokrat Türk Birliği Başkanı, Bağış Şahin Giray – Köstence Müftüsü, Ekrem Abdullayev – DTGB Yurutme Kurulu Başkanı, Talgat Ahmedişin – DTGB Onursal Genel Başkanı, Yakup Deliömeroğlu – DTGB Onursal Genel Başkanı, İsmet Bahadır – Türkiye – Romanya Is Adamlari Derneği Başkanı, Tamer Atalay – Romanya Türkiye Ticaret ve Sanayi Odasi Baskani, Sabit Danis – Dobruca Turk Is Adamlari Dernegi Başkanı Nejat Sali – Romanya Azınlıklar Milletvekili,
Nikosor Konstantinesku – Kostence Il Konseyi Baskani, George Martin – Köstence Valisi, Radu Stefan Mazare – Cristian Jura – Romanya Azınlıklar Mustesari, Yusuf Erik – Kazakistan Cumhuriyeti Büyükelçisi, Eldar Hasanov – Azerbaycan Cumhuriyeti Büyükelçisi, Omer Zeytinoglu – Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi, Köstence Belediye Başkanı, birer açılış ve selamlama konuşması yaptılar.
Konuşmaların ardından Kurultaya gönderilen mesajlar delegelere okundu: T.C.Başbakanı Recep Tayip ERDOĞAN, Mehmet AYDIN Dış Türklerle ilgili Devlet Bakanı, Murat BAŞESKİOĞLU – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Ali BABACAN – Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, Türk Ocakları Genel Başkanı – Nuri GÜRGÜR, DYP Genel Başkanı – Mehmet AĞAR, BBP Genel Başkanı Muhsin YAZICIOĞLU, DSP Genel Başkanı Zeki SEZER, Bulgaristan Türkleri Kültür ve
hizmet derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Hayati DURMAZ, Kırcaali Belediye Başkanı Hasan AZİS, ardından Türk Dünyasının her köşesinden gelen heyet başkanları konuşma yaptılar.
Konuşmalar genel olarak eğitim, ekonomi, kültür ve siyaset üzerine yapıldı. Bu konuşmaları dinlerken bazen gözlerimiz yaşardı, bazen sevindik, bazen de göğsümüz kabardı. Bizler bu konuşmaların hepsini Türk Dünyasının umutlu geleceğine uzanan eller olarak görmekteyiz. Şahsen bu toplantılarda Dünya Türklerinin durumu hakkında çok şey bilmediğimizi düşündük. “İNSANLAR İÇİN ÖĞRENMENİN BAŞI OLAN, SONU OLMAYAN BİR UĞRAŞ” olduğunu bir kez daha idrak ettik.
Gün bitince geceleri akşam yemeğinden sonra hepimiz bir araya toplanıp Türk Dünyasından gelen heyetler ayrı ayrı kendi bölge giysileri, türküleri ve folklor gösterisi sundular. Son derece zevkli bir zaman geçirirdik. 3.gün: Bu gün Konferans vardı. “21.Yüzyılda Dinler arası Hoşgörü ve Teröre Karşı Barış Dini : İslam”
4.gün: Programları takip eden günlerde gezilerimiz oldu: Köstence’den Babadağı, Mecidiye köy üzerinden Bulgaristan istikametinde çeşitli irili ufaklı yerleşim birimlerini görme fırsatımız oldu. Tuna nehri üzerinden geçerken hep birlikte Tuna nehri akmam diyor, Çırpınırdı Karadeniz
ve Kürşat marşlarını söyledik. Babadağı köyü büyük Liderlerden Gazi Ali Paşa ve Sarı Saltık Baba nın köyüydü. Yol boyunca ovalarının ve bağlarının bakımsız olduğunu müşahede ettik. Romanya’nın Bulgaristan’la komşuluğunun bir belgesi olan Dobruca bölgesinin Tuna ve Karadeniz arasında oldukça geniş ve verimli bir araziye sahip olduğunu gördük. Burada nüfusun çoğunluğunu Romen halkı oluşturmaktadır. Ayrıca Bölgede Macar, Alman, Türk, Ermeni, ve
Bulgar toplulukları da vardır. Bu bölgede geçmişte olduğu gibi şimdide azınlıklar arası ve azınlık çoğunluk çatışması olmamıştır bu da Balkanlarda tek örnektir. Burada yaşayan Türkler Alman ve Macarlardan sonra ülkenin 3. büyük azınlığını oluşturmaktadır. Burada yaşayan Türkler asırlardan beri dilini, dinini, ve öz Türk kültürünü muhafaza ederek Romen vatandaşı
kimliğinde burada varlıklarını sürdürmektedirler.
Babadağı köyü 1263 yılında Selçuklular tarafından kurulmuştur. Sarı Saltık Baba önderliğinde buralara büyük bir Türk topluluğu getirilerek yerleştiriliyor. Bu tarihten itibaren Babadağı ismini almıştır. Ayrıca bu zat Balkanlarda yaşayanları İslam ile tanıştıran bir Alperendir. Babadağı köyünde Sarı Saltık Baba türbesi vardır, baş ucunda da ay yıldız bulunmaktadır. Sarı Saltık Hoca Ahmet Yesevi ve Hacı Bektaşi Velinin öğrencisidir.
Köyün hemen karşısında bir tepe vardı. Bu tepeye de Babadağı tepesi denmektedir. Bu tepede Koyun Baba isminde bir türbe var. Bir köylü ve çobanlık yapan Koyun Baba Babadağ’ındaki Sarı Saltık Babanın türbesini bulan kişidir. Koyun Baba koyunlarını güderken Sarı Saltık Babanın kabrine geldiğinde koyunlar ikiye ayrılır. Kabre basmadan geçerler. Devamlı bu şekilde giden koyunların hareketlerinden Koyun Baba ikiye ayrılınan noktada bir gariplik olduğunu düşünerek yaptığı araştırma sonucu Sarı Saltık Babanın kabrinin bulunmasına vesile olur. Bulunan mezarın başına bir taş dikerek Sarı Saltık Baba nın türbesinin inşasına sebep olmuştur. Koyun Baba
öldüğünde ise Babadağı tepesine bir mezar kazılıp buraya defnetmişlerdir. Günümüzde insanlar Koyun Babanın mezarını ziyaret ederek dilekte bulunmaktalar. Çocuğu olmayan kimseler gelip burada dilek tutup himmet istemektedirler. Dilekte bulunanlar türbeden bir taş alıyorlar, dilekleri gerçekleştiğinde alınan o taşı yerine iade ediyorlar. Koyun Baba sadece Müslümanlarca kutsal sayılmamaktadır, aynı zamanda Hıristiyan ve Yahudilerce de kutsal sayılmaktadır. Onların dininde bir kayıp mezarı bulmak kutsal sayılır.
Babadağ’ında Gazi Ali Paşa camisi ile türbesi de bulunmaktadır. Gazi Ali Paşa Tuna ordularının komutanıdır. Köyde bulunan Gazi Ali Paşa camisi Türk Romen işbirliği ile 1998 yılında Türkiye Diyanet vakfı tarafından restore edilmiş ve 1998 yılında ibadette açılmıştır. Bu caminin tavanında dikkatimizi çeken işlemeler oldu. O da daire içerisinde kenarları 32 adet AY YILDIZLARLA süslenmiş bir tezyinattı. Tüm Türk Dünyasının Gençleri bu manzaraya hayran olduk. Gerçekten bu manzara hepimizi büyüledi. Bu cami 1948 yılında kapatılmıştı şimdi ise 1998 yılından beri ibadete açılmıştır. Babadağ’ında bir de medrese vardı, bu medrese 1900 yılında Mecidiye köyüne taşınmış olup ismini Sultan Abdülmecid’den almıştır.
Mecidiye’ye geldik. Mecidiye köyü 80.000 nüfuslu bir köydür. Türkler çoğunluktadır. Sultan Abdülmecit 1853 yılında Kırımdan Türk Tatarlarını bu köye getirmiştir. Burası Osmanlı döneminde planlı projeli yapılan yerleşim alanlarından birisidir. Buradaki Medrese 1900 yılından 1948 yılına kadar açık kalmıştır. Halen kuruluşuna uygun olarak Medrese hizmete devam
etmektedir. Burada birde Kemal ATATÜRK lisesi adı altında Türk çocuklarına eğitim hizmeti veren bir okulu da ziyaret ettik. Ayrıca Türkçülüğe hizmet eden Mehmet Niyazi Efendinin de bu köyde bulunan mezarını ziyaret ederek Mecidiyedeki gezimizi neticelendirdik. En ilginç olanı ise burada Türkler çoğunlukta fakat buradan seçimlerde Türk aday yokmuş.
5.gün: Dünya Türk Gençler Birliği Kurultayına katılan delegeler yedi adet komisyonu kurarak görev dağılımlarını yaptı. Dünya Türk Gençler Birliği nin genç beyinleri geleceğe dair beklentilerinde ne varsa onları masaya koydular. İdeallerini, hayallerini bembeyaz kağıtlar üzerine yazdılar. Bu hayallerin bizlerden sonra gelecek nesillerin gerçekler olacağının
bilincindedirler. Aslında burada herkesin ne yapabilirim sorusunu sormaktansa, birkaç kişi ne yapabiliriz sorusunu sorması daha yararlı olur kanaatindeyiz. Bir ülkü için bir ülke için kalplerinde aynı şeyleri geçiren az kişi de olsa bunlar yeter artar bile. Dünya Türk Gençler Birliği nin gençleri dünyanın dört bir yanından İMAN, BİLGİ, CESARET, SAMİMİYET VE ÜLKÜ
getirip Türklük meydanında harmanladılar. Bölgelerinden getirmiş oldukları bilgileri gerçeklerin süzgecinden geçirip, burada komisyonlarda tartışıp doğruları hep birlikte bulup karara bağladılar. Sırtlarından geleceğin yükünü taşıyormuşçasına sorumlu, hiç çökmesini istemedikleri bir binanın temelindeki taşları tek, tek koyuyormuşçasına titiz davranılırdı. İşte komisyon raporları böylece ortaya çıkmış oldu. Yapılması gereken de zaten budur.
ÇÜNKÜ HAYAT NEYİ NİYE YAPACAĞIMIZI DÜŞÜNEBİLECEĞİMİZ KADAR UZUNDUR. FAKAT DÜŞÜNMEDEN YAPTIKLARIMIZI TELAFİ EDEBİLECEĞİMİZ KADAR UZUN OLMAYABİLİR.
İşte bunları burada bulunan heyet başkanlarının hepsi çok iyi bilmektedirler. Türk Dünyasından gelen gençler bu bilincin yeşermesi dallanıp budaklanması, gürleşmesi için çalışmaları gerektiğinin bilincindedirler ve bu yönde bıkmadan yorulmadan gecelerini gündüzlerine
katarak çalışmalarına devam ettiler.
6.gün: 11.TÜRK DÜNYASI GENÇLİK KURULTAYI 1. OTURUM.
7.gün: 11.TÜRK DÜNYASI GENÇLİK KURULTAYI 2. OTURUM. KAPANIŞ OTURUMU
Bu oturumlarda komisyonlardan çıkan sonuçları bir daha tüm delegelere okunup ve oylarına sunuldu. Bazı maddelere ilave edilerek bazılarını da eksilterek sonuç bildirisinde yer alacak olanlar değerlendirildi ve hep birlikte bunları tekrar oylamaya sunularak karara bağlandı.
Bu kongrede gerçekten büyük işler yapıldığını herkesin bilmesi gerekir. Bunu bu gün anlayamayanlar yarın anlayacaktır. ZATEN TÜRK MİLLETİ BÜYÜK İŞLERİ
TARİHTEN BU YANA HEP YAPMIŞTIR VE DE YAPMAYA DEVAM EDECEKTİR. YALNIZ ZAMAN MEKAN VE METOT DEĞİŞEBİLİR. DÜN ÇANAKKALE’DE TOP, TÜFEK VE SÜNGÜYLE YAPILANLAR BU GÜN BURADA EĞİTİM, BİLGİ VE İLETİŞİMLE YAPILIYOR. YARINDA BURADA BULUNAN TÜRK GENÇLERİ NEYİ GEREKTİRİR İSE ONU ÖYLE YAPACAKTIR. KİM NE DERSE DESİN BÜTÜN DÜNYA BUNUN KARAKTER MESELESİ OLDUĞUNU ER YA DA GEÇ ANLAYACAKTIR.
Kurultayın sonunda seçimler yapıldı: Dünya Türk Gençler Birliği Genel Başkanı Sayın Hasan Ali KARASAR Genel Başkanlığa başka aday olup olmadığını sordu. Bu arada Azerbaycanlı Sn. Elşat Bey bu konuda söz aldı. Kendisinin Gen.Başkanlığa aday olduğunu söyledi. Ayrıca bu yönetime kendisini alternatif olarak görmediğini bu yönetimin devamı olmak istediğini. Onların bıraktığı yerden devam edeceğini söyledi.Yine Hasan KARASAR sözü aldı ve Elşat beyin adaylığını kutladı. Elşat Beyin iyi bir arkadaş olduğunu bu güne kadar verilen görevleri hepsini yerine
getirdiğini. Genel Başkanlığı da çok iyi yapabileceğini anlattı. Birkaç heyet Başkanı da kalkıp Hasan Ali KARASARI Genel Başkanı olarak adaylığını teklif ettiler. Böylece iki aday oldu. Dikkatimizi çeken bir şey ise iki Genel Başkan Adayı da kendilerini değil de bir diğer adayın çok
başarılı olacağını söylediler kendilerini ön plana çıkarmadılar. Tüm Dünyaya demokrasi dersi olarak bu Kurultayı gösterebiliriz. Adaylar kendilerini değil bir diğeri kazanmasını istercesine ikisi de hak eden kazansın dediler ve Kurultay delegeleri ile Heyet Başkanlarını yetkili kıldılar. Yürütme Kurulu Başkanı Sn. Ekrem ABDULLAYEV de konuşmasında biz burada tüm heyet
başkanları birer Genel Başkan Yardımcılarıyız. Bizim coğrafya çok büyüktür ve bunu 3 - 5 kişiye bırakamayız. Burada hepimiz birer askeriz ve hepimiz bu görevin parçasıyız. Dünyada başarılı olabilmemiz için bizim hepimizin de bir birimize ihtiyacı vardır. Burada bulunan tüm heyet başkanları bu davanın bir zinciridir, bu başkanlarında bu yükün bilincinde olduğuna inanıyorum.
Yapacağımız reformları da hep birlikte başaracağımıza inanıyor ve sizlere güveniyorum. Burada Dünya Türk Gençler Birliği bizim hepimizin evladıdır, yani buna hiç kimse üvey evlat olarak bakmamalı. Çünkü bunu kuran bizleriz.
Elşat Bey’de konuşmasında: - Ben bu yönetimin devamı olacağımı söyledim. Bizler yılda bir toplanıyoruz Dünya Türk Gençler Birliği bizim için bir anadır. Dünya Türk Gençler Birliği bizi birleştiren bir kurumdur. Fakat bizler buradan ayrıldıktan sonra Dünya Türk Gençler Birliği kalıyor yalnız bir Ana gibi. Bir yıl kimse Anayı hatırlamıyor. Değerli heyet başkanları bizler ne yaparsak yapalım bizi burada birleştiren unsuru yani Dünya Türk Gençler Birliği'ni unutmamalıyız ve unutturmamalıyız. Bizi birleştiren Dünya Türk Gençler Birliği hepimiz için bir Anadır ve hepimiz buna sahip çıkmalıyız. Buna hiç kimse zarar vermemeli ve verdirtmemeliyiz. Ben de bu nedenden dolayı adaylığımı geri çekiyorum ve bu yönetimi destekliyorum. İşte
değerli okuyucular bunları okuyup da inanmayanlar da olabilir amma bunlar gerçek. Bizler sadece Dünya Türk Gençler Birliği’ni değil bizler dünyayı yönetmeye aday olan bir teşkilatız ve bunu da hep birlikte böyle adaletle, hoşgörümüzle başaracağız.
Böylece heyet Başkanlarının oylayarak Hasan Ali KARASAR’I yeniden seçtiler ve Yürütme Kurulu Başkanı da Ekrem ABDULLAYEV oldu. Evet böylece bir Kurultayın daha sonuna gelmiş olduk. Sonunda Heyet Başkanları hepimiz ellerimizi tutarak ömrümüzün sonuna kadar Dünya Türk Gençler Birliği için çalışacağımıza yemin ettik.
Bu gün sınırların kalkmasından bahsedenler çoktur, fakat bizler Dünya Türk Gençler Birliği olarak bu işi aramızda çözmeye karar verdik. Bizler kalplerdeki sınırları kaldırdık işte bizim de amacımız kalpleri fethetmek, gönüllere girmektir. Artık tarihin tozlu sayfalarında saklanan altın
harflerden değil bu harflerin oluşturduğu kelimelerden değil o kelimeleri fikirleştiren yepyeni bir tarihten söz etmeliyiz.
Romanya’da misafirliğimiz sona erdi. Şahsen yıllarca okuyup sahip olamayacağım şeyleri burada öğrendim. Ayaklarımızı geçmişin üzerine koyup, kollarımızı geleceğe doğru uzattık. Bu toplantıyı düzenlemekte emeği geçen her kuruluşa ve şahsa bizlere bu güzel günleri yaşattıklarından dolayı sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Son günü tüm delegeler ellerimizi sallayarak geldiğimiz yere geri dönüyoruz. Romanya Demokrat Türk Birliği ve Romanya Türk Tatar Müslüman Birliğinden arkadaşlarımız bizlere şunu söylediler: “EKSİK KALANLAR İÇİN ÖZÜR DİLERİZ, FAZLASI İÇİN İSE TEŞEKKÜR İSTEMEYİZ”. Bizlerde misafirperverliği bizden esirgemeyerek bu güzel topraklarda yaşamayı hak ettiğinizi gösterdiniz. Sizlere Teşekkürlerimizi sunuyoruz. Tanrı Türk Dünyasını korusun ve
yüceltsin. Sağolun ve sonsuza dek varolun. Saygılarımızla.
Rafet ULUTÜRK
Bulgaristan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder